R*A*D*Y*O***E*Y*L*U*L
|
|
| Necla Nazır'dan ayrılık sebebi başörtüsü mü? | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
*CaDaLoz_* Admin
Mesaj Sayısı : 2036 Nerden : Osmaniye Kayıt tarihi : 26/04/08
| Konu: Necla Nazır'dan ayrılık sebebi başörtüsü mü? Paz Mayıs 04, 2008 11:43 am | |
| Murat Menteş'in röportajı
İlk 45’liğini yayınlayalı tam 40 yıl olan Ferdi Tayfur, 11 müzisyenin yer aldığı bir albümde ilahi söylüyor; üçüncü romanını yazıyor. Tayfur’la son projelerinden özel hayatına, ihtilallerden işgal ve silahsızlanmaya kadar pek çok şey konuştuk
11 müzisyenin katılımıyla bir ilahi albümü yapıldı. Siz de Ay Doğdu Üzerimize’yi (Tala’al Bedru Aleyna) söylediniz...
Hüzzam makamında, harika bir ilahidir. Peygamberimizi Medine’de karşılayan Müslümanların söylediği bir mersiyedir. Çocukken o ilahiyi anneme söylerdim, ağlatırdım annemi (gülüyor). Yani biz de şu hayatımızda bir ilahi söylemişiz çok mu?
Bu ilahi yüzünden aleyhinizde bir-iki yorum yapıldı...
Yahu kardeşim, ille ateist mi olmak lazım? Benim liderim Hz. Muhammed Mustafa, George’un lideri Hz. İsa, Solomon’un lideri de Hz. Musa. Şimdi birbirimizi mi kınayacağız? Bırakın da bizim de dua edeceğim bir yer olsun. Sevdiğim bir Amerikan latifesi var: ‘Tanrı’ya çok yakın olamasan da arada bir dua etmek iyidir.’
HALK İYİYİ TANIR
40 yıldır ‘bu alem’desiniz. Sırrınız nedir?
Kesin bir formül yok. Toplum, gözlerinin içine baktı mı seni anlar. Halk öyledir. İyiyi tanır. Ve senin hakkında hükmünü verir. Ben ‘Bakışların bana biraz cesaret versin’ dediğimde, biraz da onu kastettim aslında.
Yani?
Sanatçı halk namına konuşur. Şarkılar, türküler o yüzden milletin zenginliğidir, düpedüz millî servettir.
Servet dediniz de, para hakkında ne düşünüyorsunuz?
İnsanlar neden çok para kazanmak istiyorlar? Bunu uzun uzun düşündüm. Yemek mi, yat sahibi olmak mı, uçakla dünyayı dolaşmak mı, ne? Hiçbiri değil.
Ne peki?
Konuşmak için para kazanılıyor. Paranız çok olunca söz hakkı size geçiyor. Dikkat edin, çok zengin birinin ofisine gittiğinizde o konuşur, siz dinlersiniz.
Demek, zenginin malı yalnızca züğürdün çenesini yormuyor?
Tabii ki. Zengin olmak, çenesi düşük olma imtiyazı kazandırıyor. Zaten ne derler bilirsiniz: ‘Paran kadar konuş’ ya da ‘Para konuşur.’
Eskiden ulema sınıfından olanların, sanatçıların sözü dinlenirmiş fakat?
O zamanlar insan nüfusu azdı. Her kafadan bir ses çıkması, bugünkü kadar problem olmuyordu. Dikkat edin, günümüzde en büyük mesele sesini duyuramamaktır. İşçilerin, garibanların ne dediğini gazeteciler bile bilmiyor.
DİZİDE HACİZ MEMURU
Fox TV’ye Memur Muzaffer adlı bir dizi çekeceksiniz?..
Evet. 4 çocuklu, Muzaffer Mutlu adında, merhametli bir haciz memurunun trajikomik macerasını anlatıyor.
1970’leri özlüyor musunuz?
O dönemin samimiyetini özlüyorum. Eskiden kanaatkarlık vardı, olgunluk vardı, inanın bana. Şimdi ‘kaptıkaçtı’. Ortalık sahtekar ve dolandırıcıdan geçilmiyor.
Aktör, yönetmen ve senaristsiniz. 38 filminiz var...
Üçü de bence kolay işlerdi. Sinemanın en zor kısmı montaj.
Sevdiğiniz sinemacılar?
Anthony Quinn’i severim. Clint Eastwood’u çok tutuyorum. Morgan Freeman’ın yüzünü görünce mutlu oluyorum. Sinemaya sık sık giderim.
Son dönemdeki yerli filmleri izliyor musunuz?
Şahan Gökbakar’a çok laf ettiler fakat ben Recep İvedik’i beğendim. Yüz binlerce insan bir filme gidiyorsa, ona saygı duymak zorundasın. Mahsun Kırmızıgül’ün de Beyaz Melek’i gayet başarılıydı. Cem Yılmaz da sinemada önemli bir açılım getirebilecek güçte.
MHP’den Adana milletvekili adayı olacağınız konuşuldu?
Hayır, öyle bir niyetim hiç olmadı. Bence, Meclis’e girecek kişiler yüksek tahsil görmüş olmalı.
Albümlerinizin çok fazla korsan kopyası yapıldı...
Bu konuları Orhan Ağabey (Gencebay) ayrıntılarıyla bilir. Elden bir şey gelmiyor. Şarkılarımızın korsan kopyalarını dinleyenlere ‘Haram olsun’ diyecek halim yok. Bu konudaki haksızlığın giderilmesi ancak devletin denetimiyle mümkün olur.
| |
| | | *CaDaLoz_* Admin
Mesaj Sayısı : 2036 Nerden : Osmaniye Kayıt tarihi : 26/04/08
| Konu: Geri: Necla Nazır'dan ayrılık sebebi başörtüsü mü? Paz Mayıs 04, 2008 11:43 am | |
| MİLLETVEKİLİ OLMAYACAĞIM
Şarkılarınız yurtdışında da dinleniyor...
Normaldir. Rusya’da longplay’i ilk yayınlanan müzisyen benim.
Irak ve Ortadoğu’daki işgaller hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kepazeliğin ve vahşetin zirvesi! Saldırganlık, işkence, cinayet iş midir? Çocukları öldürmek modernlik midir? O bölgedeki ve diğer yerlerdeki kan ve şiddet kasıtlı olarak sürdürülüyor bence. Çünkü o sayede silah satılıyor. Savaşta olmayan ülkeler de silahlanıyor. Halbuki dünya büyük bir yer. Bu gezegende yetişen patates hepimize yeter.
Çok ünlüsünüz. Bazen ünsüz olmak istediğiniz olur mu?
Sık sık ‘Ah babacığım, bana 50 dönüm tarla bıraksaydın, ben bu işleri yapmak zorunda kalmazdım’ diye kendi kendime hayıflanırım. Soğan, patates, buğday, pamuk ekerdik. Irgatlığımızı yapar, geçinip giderdik.
O niye?
Çünkü herkes hayatınıza karışıyor.
Mesele, Necla Hanım’ın başını örtmesi değildi
Necla Nazır’la uzun yıllar imrenilen bir çifttiniz. Ayrıldınız ve çok gürültü koptu...
Ayrılık ne olursa olsun insanı üzüyor. Fakat hayat yorucu bir şeydir. O birliktelikten sıkılmaya hakkımız yoksa, medeni değiliz demektir.
Bu konuda kendinizi ifade edebildiniz mi?
Özel hayatım hakkında hesap vermek zorunda mıyım? İnsanlar çıkıp o berbat sabah programlarında utanmadan hakkımızda ileri geri konuştular. Onlarla dedikodu dışında hiçbir şey yapamazsınız.
Fakat sizi seven insanlar...
Beni seven insanlar, beni tanıyorlar zaten.
Necla Hanım ‘Ben başımı örttüğüm için Ferdi Bey benden uzaklaştı’ gibi sözler söylemişti. Bu doğru mu?
Değil. Fikir ve inanç çatışması filan yaşamadık. Bence bir evin içinde namaz kılınması, Kur’an okunması çok güzel bir şey. Eve giriyorsunuz, ev tertemiz. Misk kokuyor, manevi bir havası da var, her duvarda besmeleler, dualar... Tamam yani. Gelgelelim duygu birliği devam etmeyebiliyor. Birbirinize seslenemeyebiliyorsunuz. Bu çok basit, anlaşılır bir şey değil mi?
Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan, Necla Hanım’la sizi barıştırmak için araya girdi mi?
Hayır. Onu sinir bozucu bir vatandaş uydurdu.
‘Sert erkek’ misiniz?
Ben kadınlara el kaldırmam, sert konuşmam. Bence dünyadaki bütün insanların kalpleri birbirinin aynıdır, ikizi gibidir ve hepsi aynı anda atar, birlikte hareket eder.
Fakat?
İyi bir insansan, mezara girinceye kadar istismar edilirsin. Hiçbir iyilik cezasız kalmaz derler. Arkadaşlıkta da, kadın-erkek ilişkilerinde de bu böyledir.
Dedem ‘Bakın hele bakın! Bu ihtilaldir’ dedi
1945 doğumlusunuz...
1947’liyim fakat nüfusta 1945...
Gayet dinç görünüyorsunuz...
50 yaşını aşan herkes aynı yaştadır.
Türkiye’nin virajlarını gördünüz. 27 Mayıs’ı, 80 darbesini yaşadınız...
Evet. 27 Mayıs 1960’ta tarladaydım. Tepemizden uçaklar geçiyordu. Üvey babam ırgat başıydı. Dedi ki ‘Bakın hele bakın, bu ihtilaldir!’ 1980 ihtilalinde de evde oturuyordum. Tatsız bir gündü. Zaten bütün ihtilaller kötüdür. ‘Biz dünyanın önemli ülkelerinden, büyük milletlerinden biriyiz, moderniz, laik ve demokratiğiz’ diyorsan, ihtilale tevessül etmeyeceksin. Meclis’te milletin nabzı atacak, sesi yankılanacak.
AK Parti’nin kapatılması davasını nasıl karşılıyorsunuz?
Yüzde 47 oy almış bir partiye ‘Kapatıyoruz, siz bu işi bırakın’ denmemeliydi. İlle de müdahale gerekiyorsa, yüksek makamlardan, hukuki mertebelerden bazı ikazlarda bulunulurdu.
Parti kapatma davasının en olumsuz yönü ne sizce?
İktidar partisini kapatmaya kalkışan, cumhurbaşkanını yargılayan bir ülke görüntüsü verdik. Demokrasi ve adalet bu mudur? Haysiyetimiz zedelendi.
Sokağa çıkınca artık öpülmeye alışıyorsunuz
Müziğiniz arabesk mi?
Bizim yaptığımız arabesk değil, fantezi müziktir.
Şarkılarınızda fazlasıyla çile, keder, dert var...
Türk Hafif Müziği’nde, sanat musikisinde, popta, rock’ta yok mu?
Halkı karamsarlığa sürüklemediniz mi?
Yahu ne alakası var? Aşk zaten dert doğurur. Ne derler? Mükemmel aşk, insanın kendisini mutsuz edecek kişiyi sevmesidir.
Bu mutsuzluğun sözcüsü mü oldunuz?
Hiç de bile. Gençler arasında gönül bağları kurduk. Benim şarkılarım insanları ağlatmaz.
Size aşırı hayranlık besleyen büyük bir kitle var...
Farkındayım (gülümsüyor). Onun sırrını inanın ben de çözemedim. Şahsen ben herhangi bir sanatçının fanatiği değilim... Annen seni günde kaç kere öper?
Günde demeyelim de, yılda... 10 defa...
Annen seni her gün üç kere öpmeye kalksa, bir süre sonra ‘Yahu anneciğim yeter artık, gözünü seveyim yapma’ dersin.
Beni tanıyor gibi konuştunuz?
Herkes öyle der. Biz, sokağa çıktığımız andan itibaren öpülmeye başlıyoruz. Artık anladım ki benim işim öpülmektir. Bir de fotoğraf çektirmek. Kameralı telefonlardan sonra iş iyice çığırından çıktı. İşte asıl mesele, bunca öpücükten ve fotoğraftan sonra ayakta kalabilmektir. Efendice, ses çıkarmadan gülümsemektir.
STAR | |
| | | | Necla Nazır'dan ayrılık sebebi başörtüsü mü? | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|