Bayrampaşa Şifalı Bitkiler Merkezi Sahibi Yunus Ersin, özellikle kozmetik alanında devrim oluşturacak bir keşfe imza attı. Şu ana kadar Kastamonu Pınarbaşı Kalyonlarında, melamincilerin malzeme olarak kullandıkları başıboş çamuru Sağlık Bakanlığı nezdinde yaptığı girişimlerle İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı’nda analiz ettiren Yunus Ersin, müthiş bir hazinenin üzerinde oturduğumuzun keşfini yaptı.
(Nedim Odabaş'ın haberi)
Zaman zaman ülkemiz coğrafyasındaki farklı mekanların insanların sağlığına olumlu etkilerini duyar, seviniriz. Kaplıcalarımız, şifalı sularımız, bazı bölgelerde yeralan çamur banyolarımız, balıklarla tedavimiz oldukça meşhurdur. İşte, bu şifalı halkaya yeni bir zincir daha eklendi. Bayrampaşa Şifalı Bitkiler Merkezi Sahibi Yunus Ersin, özellikle kozmetik alanında devrim oluşturacak bir keşfe imza attı. Şu ana kadar Kastamonu Pınarbaşı Kalyonlarında, melamincilerin malzeme olarak kullandıkları başıboş çamuru Sağlık Bakanlığı nezdinde yaptığı girişimlerle İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı’nda analiz ettiren Yunus Ersin, müthiş bir hazinenin üzerinde oturduğumuzun keşfini yaptı. Çünkü, bu bölgedeki halkın da şifalı yönünden habersiz olduğu çamurun, özellikle dermatolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabileceğine dair bilimsel bir rapor ortaya çıktı.
Prof. Dr. M. Zeki Karagülle’nin kaleme aldığı raporda, bölgedeki çamurun tıbbi olarak, “Romatizmal hastalıklarda, defeneratif eklem hastalıklarında, inflatamotuar romatizmal hastalıklarda, yumuşak doku romatizmalarında, cilt hastalıklarında ise, akne, egzema, psoriaisis rahatsızlıklarında, kadınlarda jinekolojik sorunlarda ve erkeklerde prostat sorunlarında” bir hekim kontrolünde rahatlıkla kullanılabileceği ortaya konuldu. Bu keşiften oldukça memnun olduklarını, aynı zamanda çamurun bulunduğu bölgenin alkolizm gibi dinlenme gerektiren rahatsızlıkların tedavisinde stresi azaltan bir yönünün de bulunduğunu belirten Ersin, “Burayı Türkiye’ye, Türk insanına kazandırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Dünyanın her yerinde strese yönelik hastalıkların tedavisinde yalnız kalınıp o bölgenin havasıyla rahatlanacak bölgeler vardır, şifalı merkezler vardır. Biz de burayı devre mülk sistemiyle halkamızın hizmetine sokacak girişimleri yürütüyoruz. Türkiye’nin bir çok yerinde çamurla tedavi noktaları var, ama buralarda çamurların belirli bir yüzdesi katkılıdır. Bu çamur ise yüzde yüz doğal ve natüreldir” dedi.
Çamuru hiçbir katkı malzemesi olmaksızın kutulayarak hizmete sunduklarını kaydeden Ersin, “Bu çamurun şifalı yönüyle ilgili olarak katkılı şekilde kullanmak isteyen kozmetikçiler var. Ama biz tamamen doğal olarak değerlendirmek istiyoruz. Özellikle cilt bakımında, gözaltı morlukları, kırışıklıkları, akne tedavisi, ergenlik dönemi sivilcilerinde şimdiye kadar kullanıp çok olumlu sonuçlara ulaştık. Zaten, bilimsel rapor da çamurun bu yönünü desteklemektir. Biz bu şifalı çamura, halkımızın, hekimlerimizin ve devletimizin sahip çıkmasını istiyoruz. Böyle bir merkez Avrupa’da bulunsa, buralara şifa turları düzenlenir, insanların bu bölgenin nimetinden yararlanması için herşey yapılır” dedi.
Amaçlarının modern tıbba destekleyici hizmet vermek olduğunu belirten Ersin, “Biz, doktor değiliz, teşhis koyamayız. Ama, doktorlarımızın ülkemizin coğrafyasında bulunan şifalı özellikleri olan herşeyden istifade etmeleri yönünde, takviye yapmaya hazırız. Bu noktada eğitim gerekiyorsa eğitim, sertifika gerekiyorsa sertifika da alabiliriz. Artık ülkemizde aktarlar ile şifalı bitkilerin özelliklerini bilenler arasındaki fark ortaya konulsun” açıklamasını yaptı. Ersin, gerekli altyapıyı hazırladıktan sonra çamurdan faydalanmak isteyen halkımıza daha rahat ulaştırmak için yurt genelinde bayilik çalışmaları da yapacaklarını belirterek, ilgilenenlerin kendisine ( 0 212-674 03 00) no’lu telefondan ulaşmalarını istedi.