Gönlü denk ama cebi denk gelmeyen iki gencin acılı sevdasıdır Ali ile Kezban.
Ali kendi basit, gönlü zengin bir çobandır ve güzeller güzeli zengin kızı Kezban´a sevdalanmıştır. Allah rızası ile Ağa babasından Kezban´ı isterler. Kezban´ın ağa babası sevdalı çobanı hor görür, kalbine değil cebine bakmıştır.
Hal böyle olunca kaçmaya karar verir sevdalılar ve bir gece varırlar pınar başına. Kurulmuş pusudan habersiz son kez sarılırlar birbirlerine. Kavuşmak üzere öbür dünyada, göçüp gider bedenleri.
Ekinler ekilirken
Çiziye dökülürken
Seni benden ayırdılar
Suna da boylu Keziban
Şafaklar sokulurken
Vardım pınar akmıyor
Yar yüzüme bakmıyor
Dokuz deste gül aldım
Suna da boylu Keziban
Senin gibi kokmuyor
Evlerinin önü marul
Sular akar harıl harıl
Koyda git dengine sarıl
Uyan Ali´m nenni eller
Eller geldi sende gel ge
Uşak duman sis oldu
Açılan güller soldu
Aç yüzünü göreyim
Senin gibi kokmuyor
Kalbim hasretle doldu