hayatta iki kişi tanıdım.Birisi rüyalar kadar uzak sen, diğeri sevgililer kadar yakın ben.Hayatta iki kişi tanıdım .Birisi asla benim olmayacak sen, diğeri senden başkası olmayacak sen.
Bir sıcak yüz aradım şu tenha sokaklarda sanki herkes yabancı herkes darılmış bana.ne derdimi soran var ne tanıdık bir çehre.ne tarafa uzansam ellerim boş kalıyor,mutlu olan kimseler hüznümü arttırıyor.
bir mizrak olur bulurum kalbinin yerini bir hancer olur alirim ustundeki derini
Sana dalgalardan kalem yaptım ve kıyıya seni seviyorum yazdım, sen de inandın degil mi? Sen delisin, seni sevmedim, sana baglandım sana taptım...
Ayrılık kucuk sevgileri oldurur ama buyuk sevgileri guclendirir. Tıpkı ruzgarın mumu sondurup yangını guclendirdigi gibi... Bizim de sevgimiz hep yasayacak ve daha da guclenecek sevgilim. Nice gunlere birlikte olmak dilegiyle...
Bir gün dudakların kurursa okyanusu getiririm sana aksam ayazında titrersen güneşi getiririm sana eğer gönlün sevgi ararsa kalbimi söker getiririm sana KIRÇIÇEGIM.
SENI ICIMDEN ATIYORUM HERGUN BIRAZ BIRAZ, AYRILIGA DA ALISILIR UNUTMA.INSANIZ NELER GORECEGIZ DAHA, SENIN SEVGIN NEDIR KI KOCA DUNYADA!
sen seni özleyenin özleminden habersiz özlemle özlenmektesin sen varya sen,özlemlerin içinde en çok özlenensin!!
SENİ SEVİYORUM SEN SEVMESEN BİLE,SENİ ÖZLÜYORUM SEN ÖZLEMESEN BİLE,HERGÜN KENDİME DİYORUM ARTIK SEVMİYORUM SENİ GÖRÜNCE ANLIYORUM Kİ HALA SEVİYORUM
VUR HANÇERİ KALBİME BIRAK HEP KANASIN FAZLA DERİNE İNME ÇÜNKÜ ORDA SEN VARSIN SENİ HALA ÇOK SEVİYORUM AŞKIM
Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!
Sen güllere özenme güller sana özensin .Üzme tatlı canını sen güllerden de güzelsin,sevgi kadar masum sevilecek kadar Ö Z E L S İ N
Bir telefon bekliyorum, sevgilim diye başlayan, seni seviyorum diye biten. Bir telefon bekliyorum, dün gelmesi gereken ve bugün hala gelmeyen...
Hayatta üç şeyi sevdim. Seni, kalbimi, ümit etmeyi. Seni sevdim, sensin diye. Kalbimi sevdim, seni sevdi diye. Ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye...
Hayatta iki kör tanıyorum; 1.'si senden başkasını görmeyen ben, 2.'si beni göremeyen sen...
Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamını taşısaydı ve sen bana, seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inanki bir tanem her gün yağmur yağardı...
Eğer geceler seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı asla sabah olmazdı...
Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim. Bu güzel aşkımıza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getirdim...
Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki mutluluk gülüşünde saklıdır, sakın ağlayayım deme! Belki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır...
Bir gül olmak isterdim, dalımdan koptuğum an yalnız senin için kopayım ve yalnız senin avuçlarında solayım diye bir tanem...
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin tutamadıklarınsa benim sana olan sevgimdir...
Ağlayışımm terk edip gidişine değil. Ben, sensizken, senden diye sensizliğini de sevmiştim. Sen, seninle, seni de sensizliğini de alıp gittin...
Aramızdaki mesafeler ne kadar uzun olursa olsun sonsuzluğa giden tüm yollara adını yazdım. Hangi yoldan geçersen geç seni sevdiğimi okuyacaksın...
İnsanlar hep birilerinin peşinden koşarlar, ama dönüp de kendi peşlerinden koşanlara hiç bakmazlar...
Sonbahara inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta, ben ise kadere inat hala seni sevmekteyim. İnat bu ya, mahşere kadar "seni seveceğim"...
Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgara dön, ordayım
Bir telefon bekliyorum, sevgilim diye başlayan, seni seviyorum diye biten. Bir telefon bekliyorum, dün gelmesi gereken ve bugün hala gelmeyen
Hayatta üç şeyi sevdim. Seni, kalbimi, ümit etmeyi. Seni sevdim, sensin diye. Kalbimi sevdim, seni sevdi diye. Ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye...
Hayatta iki kör tanıyorum; 1.'si senden başkasını görmeyen ben, 2.'si beni göremeyen sen...
Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamını taşısaydı ve sen bana, seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inanki bir tanem her gün yağmur yağardı...
Eğer geceler seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı asla sabah olmazdı...
Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim. Bu güzel aşkımıza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getirdim...
Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki mutluluk gülüşünde saklıdır, sakın ağlayayım deme! Belki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır...
Bir gül olmak isterdim, dalımdan koptuğum an yalnız senin için kopayım ve yalnız senin avuçlarında solayım diye bir tanem...
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin tutamadıklarınsa benim sana olan sevgimdir...
Ağlayışımm terk edip gidişine değil. Ben, sensizken, senden diye sensizliğini de sevmiştim. Sen, seninle, seni de sensizliğini de alıp gittin...
Aramızdaki mesafeler ne kadar uzun olursa olsun sonsuzluğa giden tüm yollara adını yazdım. Hangi yoldan geçersen geç seni sevdiğimi okuyacaksın...
İnsanlar hep birilerinin peşinden koşarlar, ama dönüp de kendi peşlerinden koşanlara hiç bakmazlar...
Sonbahara inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta, ben ise kadere inat hala seni sevmekteyim. İnat bu ya, mahşere kadar "seni seveceğim"...
Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgara dön, ordayım