gün ışımamış sabah yakındır..
yorgunluğun verdiği ağırlıkla hemen uykuya galmıştır.bir iniltiyle uyandı adam.etraf halen karanlıktı.iniltiyi rüya gördüğüne yordu.dudakları susuzluktan çatlıyordu.öyle susamıştı.ışıkları yakmadan mutfağa gidip suyunu içti ve yatağına döndü.tam uyumak üzereyken aynı inleme sesi tekrar kulaklarını tırmalamaya başladı.ama rüyamıydı uyanık mıydı farkında değildi.sesin geldiği yöne doğruldu.o an rüyada olduğuna iyice emin oldu.çünkü duyduğu sesin sahibi evin tek seccadesiydi..
adam şaşırdı ve korkulu bir sesle:
-inleyen sen miydin?
-evet,dedi seccade
-niçin ağlıyorsun?
seccade yine içe işleyen bi sesle:
-seni uykudan uyandıran susuzluğunu doyuncaya kadar su içerek giderdin.oysa benim susuzluğumu giderecek kimse yok!
-nasıl susarsın,sen canlı değilsin ki,dedi adam.
-benim ihtiyacımda binevi sudur ama içtiğin değil.benim susuzluğumu ancak tövbekar kulların gözyaşları giderir.
-anlamadım,dedi adam meraklı gözlerle seccadeye.
ağlarım çünkü Allahın kulları kabrinin aydınlığa ulaşmasını karanlıklarda kalmamayı o kutlu günde aydın olmayı isterler.isterler de bu vakitte kalkıp iki rekat teheccüt namazı kılmazlar.hep bakarım sana bir gün de kalkıp şükür için iki rekat namaz kılmazsın.
-beni rahat bırak deyip döndü adam.
seccade devam etti..
-ey Allahın kulu bak işte sabah namazının vakti geldi.ezanlar namaz uykudan hayırlıdır diye sesleniyor.ah sabah namazı..ah bu sabah namazı!namazlar arasında müstesnadır.hem kalbe hem ruha hayat veren bir iksirdir o.yetmiyormu gece gündüz dünya için koşturduğun ?Aziz ve Kahhar olan Allahın çağrısına neden icabet etmezsin!!
adam iyice sıkılarak:
-ey seccadem beni rahat bırak.gündüz yeterince yoruluyorum.biraz daha uyuyayım,deyip yatağın sıcaklığına bıraktı kendini.
seccade yılmadan adamı uyarmaya ve uyutmamaya uğraşıyordu.
-demekki sen dünyaya ahiretten daha çok önem veriyorsun.
adam iyice öfkelendi:
-yeter artık lütfen konuşma,diye bağırdı.
seccade bu çıkış karşısında önce sustu.daha sonra sesini iyice alçaltarak:
-ah o fecir vaktindeki adamlar,ah o fecir vaktindeki adamlar,dedi.sen O nurlu peygamberin bu vakit için neler söylediğini bilmezmisin.her kim ki güneş doğmadan ve batmadan evvel namazlarını eda ederse ateşe girmeyecek.ve yine O güzel insan kim şu iki namazı (sabah-ikindi--sabah-yatsı)kılarsa cennete gider.ve nihayet münafıklara en ağır gelen namaz sabah ve yatsı namazıdır.onlar o iki namazdaki ecri bilselerdi sürüne sürüne giderlerdi
bunun üzerine adam yatağından doğrulup;
-haklısın sabah namazı gerçekten önemli,dedi..
seccade:-öyleyse kalk ve namazını kıl dedi..adam: -yarın inşallah mutlaka kalkacağım ama bugün çok yorgunum dedi..
seccade son bir ümitle:
-kişi salih amellerinin ne kadar büyük ecri olduğunu idrak edemezse tüm zamanlarda bu ameller zor gelir.sorun uyumaksa kabirde uykudan bol ne var!gel sözümü dinle ey Allahın kulu!
bu andan sonra adam tek kelime etmedi.seccade bir süre sessiz kaldı.adam uykuya devam etti.
ama heyhat!adam ömründeki en uzun uykuya dalmıştı bile.seccadenin son sözlerini duyamadı.o an seccade adamın öldüğünü anlayınca kısık bir sesle şunları söylüyordu:
-ey tevbesini yarına erteleyen!bilirmisin yarına çıkabileceğini!!
ölüm pusuda hep,biz dünya için günah işlerken.süreside kısıtlı.gün gelip çatar,farkında olmadan....