Peygamber Efendimiz [s.a.v.] Hz. Ali ’ye bir gün şu suali sormuşlar:
- "Ya Ali! Allah’ı sever misin?"
- "Şuphesiz Ya Resull!"
- "Beni sever misin?"
- "Severim."
- "Fatıma’yı sever misin?"
- "Severim."
- "Hasan ve Hüseyin’i sever misin?"
- "Severim."
- "Kalp bir ; muhabbet beş... Bu beş muhabbeti bir kalbe nasıl sığdırıyorsun?" sualine karşı Hz. Ali cevap veremediler. Sonra bu meseleyi zevce-i muhteremeleri Hz. Fatımatu’z Zehra (r. anha)’ya açtıklarında Fatıma Validemiz cevaben,
- "Cihetler ayrıdır ; Allah’ı sevmek akıldan, Peygamberi sevmek imandan, evladı sevmek tabiattan, zevceyi sevmek muhabbettendir."
Hz. Ali [k.v.] bu doğru cevabı Peygamber Efendimiz [s.a.v.]’e arz ettiklerinde Resul-u Ekrem Efendimiz [s.a.v.] bu cevabın kendisinden olmadığını işareten,
"Bu meyve (cevap) ancak bir nübüvvet ağacındandır" buyurdular